Ketojenik Diyet Nedir ? Nasıl Yapılır ?

0

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere ketojenik diyet nedir, ketojenik diyet nasıl, ketojenik beslenme nedir gibi soruların cevabını vereceğiz. Ketojinik diyetin genel amacı vücudun kendine has olan enerji sistemini değiştirmeye çalışmaktır. Ketojenik diyetle beraber vücudu ketosise sokup, vücuttaki yağ moleküllerini enerjiye çeviririz. Böylelikle yağ yakımı adına oldukça iyi bir diyet anlamı taşır. Beraberinde birkaç tane yan etkisi de olabilmektedir tabi söyleyelim bunu da..

Ketojenik diyet nedir sorusunun cevabını yukarıda anlattık. Şimdi cümle içerisinde bir iki kere kullanmış olduğumuz ketosis hakkında, yani ketosis nedir sorusunun cevabında bilgiler paylaşalım.

Ketosis Nedir ?

Vücudumuzun ana enerji kaynağı bilindiği üzere glikozdur. Karbonhidrat içeren şeyler glikoz alımı sağlarız. Mesela patatesin içinde bulunan nişasta glikozdan oluşmaktadır. Glikoz içerdiği moleküller sayesinde glikojen olan vücut kaslarımızda ve karaciğerimizde depolanır. Bu depodaki glikojen daha sonra yıkılıp glikozlara dönüşür. Dönüşüm geçirip glikoz olduktan sonra da vücut bunu enerji olarak kullanır. Vücudumuz için tükettiğimiz karbonhidratı azaltırsak, belli bir süre sonra depomuz tükenir ve vücut yeni enerji kaynaklarına ihtiyaç duyar.

Yeni ihtiyaç arayışında olan vücudumuz ketosis evresine girer ve vucuda ihtiyaç olan enerjiyi kentonları kullanarak sağlar. Ketonlar karaciğer tarafından yağ molekülleri ile üretilir. Ketonlar vücudumuza ve beynimize enerji sağlamaktadırlar. Beynimiz yağ moleküllerini direk kullanamazken, keton veya glikozu direk kullanabilir.

Kısaca anlatımıyla ketosis nedir sorusunun cevabı da yukarıdaki gibi. Ketojenik diyette anlattığımız şekilde işler.

Peki gelelim bir diğer hususa ketojenik diyetin faydaları nelerdir. Hemen alt başlık olarak bunu alalım. .

Ketojenik Diyetin Faydaları

Bu başlığın altında maddeler halinde ketojenik diyetin faydaları’nı işleyelim.

-Epilepsi

Bu diyet türü tıbbı amaçlar sayesinde bulunmuştur. Epilepsi hastalarında eskiden aç bırakılma tedavisi deneniyordu fakat bu tedavi uzun süreli denenemiyordu. Ketojenik diyet ile beraber bu soruna da çözüm bulundu ve hastalar aç bırakılmadan aynı faydayı almaya başladılar.

-Yağ Yakımı

Çağımızın en önemli diyetlerinden olan bu diyet, en popüler yağ yakan diyet olabilir. Diyetisyenlerinde önerisi olan bu diyet uzun süreli olarak önerilmeyen bir diyet olmasına rağmen çok iyi sonuçlar verebiliyor. Ayrıca kısa dönemde yağ yakmak istiyorsanız bir numaralı diyet türü bu olabilir.

-Diyabet

Ketojenik diyetin kullanıldığı bir diğer alanda tip-2 diyabettir.  Ketojonik diyette karbonhidrat alımı çok düşük seviyelerde olduğu için kan şekeri düşer ve insülin yüksek seviyelere gelmesini engeller.

–Stabil Enerji Akışı

Vücudumuz duruma alışana kadar bitkinlik ve yorgunluk halleri olabilmektedir. Fakat ketosise giriş sağlandıktan sonra durum değişir ve ketonlardan gelen düzenli enerji akışıyla beraber kan seviyesindeki dalgalanmalar ile oluşan yorgunluklar oluşmayı bırakır. Dolayısıyla sabahları nefret ettiğiniz uyanmalar bile çok daha kolay hale gelebilir. Ayrıca odak problemlerinden kurtulabilir, zihinsel odağınızı artırabilirsiniz.

Ketojenik Diyetin Zararları

Bu konudan bahsetmekte de fayda var. Her şeyin yararı olduğu gibi zararı da var.

– Sıvı ve elektrolit dengesi üzerinde zarar oluşturabilir. Vücutta acetonun birikmesine neden olur.

– Kabızlık problemi söz konusu…

– Ürik asit atımı azalabilmektedir.

Ketojenik Diyeti Kimler Uygulayabilir?

Bu diyet genellikle yetişkinlere önerilmektedir. Özellikle gelişme sürecindeki genç arkadaşlarımıza ve çocuklara önerilmemektedir. Çünkü gelişim çağında her vitaminden almak gerekmektedir. Bunun dışında bu diyeti asıl yapması gerekenler yağ yakmak isteyenler ve tip-2 türünde diyabet hastalarıdır.

Ketojenik Diyet İçin Uygun Olan Besinler

Ana kural günde 50 gramdan düşük olacak şekilde karbonhidrat alınmalı. Bunun sebebi tabiî ki de ketosis’e giriş sağlamak.  Kısacası 50 gramdan fazla karbonhidrat almamak için pirinç, patates, yulaf, ekmek gibi karbonhidrat kaynağı yiyeceklerden uzak durmak gerekiyor.

Yağ kaynakları adına tereyağı, et yağı, süt yağları tercih edilebilir. Hindistan cevizi yağı sistemin daha hızlı işlemesine yardımcı olabilir. Yeşil Sebze, sıvı ve tuz alımına dikkat etmek gerekir.

Ufak Notlar

– Yağ yemeyi unutmayın. Hatta tüketin bol bol. Bol bol tüketin ki vücut yeterli enerjiye sahip olsun. Hee yağ tüketin dedik diye her bulduğunuz yağı tüketmeyin, sadece yararlı olan: zeytinyağı, fındık yağı, bitkisel yağlar vb.

– Her zaman söylenildiği gibi bol bol su için.

– Kontrollü bir şekilde protein almak lazım.

– Sebze tüketin. Sebzeleri özellikle buharda pişirin.

Baş Dönmesi Neden Olur? Ne iyi Gelir

0
Baş ağrısı ve dönmesi gerektiğinden fazla bir problemdir lütfen doktorunuza randevu alın

Günlük yaşantımızı olumsuz etkileyen bir durum olan baş dönmesi, hem fiziksel hem de psikolojik etkilere neden olur ve konforlu bir hayat sürmemizi engelleyebilir. Ayrıca, çeşitli hastalıkların belirtisi de olabilir. Baş dönmesi bazen geçici bir durum olabilirken, bazen de ciddi bir seyir gösterebilir. Baş dönmesinin şiddeti ve sıklığına bağlı olarak doktora başvurmanız gerekebilir.

Baş Dönmesi Nedir?

Baş dönmesi, çevremizdeki insanların dönüyormuş gibi algılandığı, denge kararlığının kaybedildiği ve düşecekmiş gibi hissettiğimiz bir durumdur. Bu durum, yön ve yer duygusunun değişmesiyle birlikte ortaya çıkar ve genellikle gözler ve iç kulakla ilişkilidir. Baş dönmesi yaşandığında kişi ayakta durmakta zorluk çeker ve zaman zaman bayılmaya neden olabilir. Baş dönmesi tek başına bir hastalık olarak kabul edilmez, bu nedenle altında yatan nedenlerin belirlenmesi için kontroller yapılmalıdır.

İnsanlar arasında yaygın bir durum olarak görülen baş dönmesi korkulacak bir durum olmamakla birlikte uzun süre devam eden baş dönmelerinde uzman bir hekime danışmanız tavsiye edilir.

Baş Dönmesi Belirtileri Nelerdir?

Baş dönmesi, çeşitli belirtiler sonucu ortaya çıkan bir problemdir altında çeşitli sebepleri barındırır. Bu belirtileri böyle sıralayabiliriz:

  • Baygınlık hissi
  • Mide bulantısı
  • Düşük tansiyon
  • Kararsızlık
  • Denge kaybı
  • Sersemlik
  • Görme bozukluğu
  • Kulakta basınç oluşması
  • Baş ağrısı
  • Çift görme
  • Nöbetler

Bu sebeplerin yanı sıra, baş dönmesi bazı durumlarda daha ciddi sorunların da habercisi olabilir. Eğer baş dönmesiyle birlikte aşağıdaki belirtileri yaşıyorsanız, bu durum ciddi bir sağlık sorununa işaret edebilir ve hızlı bir şekilde doktora başvurmanız gerekmektedir.

  • Göğüs ağrısı
  • Kafa travması
  • Yüksek ateş
  • Düzensiz kalp atış hızı
  • Nefes darlığı
  • Kusma
  • Uyuşukluk
  • Bilinç kaybı
  • Bacak veya kollarda zayıflık

durduk yere başım felaket bir şekilde ağırıyor

Baş Dönmesi Teşhisi Nasıl Yapılır?

Baş dönmesinin neden olduğunu belirlemek için öncelikle kişiye teşhis konulması gerekmektedir. Bu süreçte çeşitli testler uygulanır. İşitme ve denge testleri öncelikli olacak şekilde göz ve kafa hareketi testi, postürografi ve döner sandalye testi yapılır. Eğer doktor felç veya kafa travması şüphesi taşıyorsa MR ve CT taraması isteyebilir. Ayrıca enfeksiyon olup olmadığını belirlemek için çeşitli kan testleri de gerekebilir. Teşhisin ardından uygulanacak tedavi uzman doktor tarafından belirlenir.

Baş Dönmesine Ne İyi Gelir? Nasıl Geçer?

Eğer ciddi bir sağlık sorunu yoksa, genellikle evde uygulayabileceğiniz doğal yöntemler baş dönmesine iyi gelebilir.

Evde uygulayabileceğiniz baş dönmesine iyi gelebilecek yöntemler şunlardır:

  • Elma sirkesi ve bal tüketmek
  • Bol su tüketmek
  • Şekerli limon suyu içmek
  • Bektaşi üzümü yiyin
  • Ginkgo biloba ya da zencefil gibi bitki çayları içmek
  • Baş dönmesi anında oturmak ya da uzanıp dinlenmek baş dönmesinin geçmesine yardımcı olabilir.

Baş Dönmesi Riskleri Nelerdir?

Baş dönmesi genellikle kendiliğinden veya evde uygulanabilecek yöntemlerle iyileşebilir, ancak sık sık tekrar eder ve hayatınızı etkiliyorsa altında yatan ciddi durumları gösterebilir.

  • Baş dönmesi tedavi edilmezse çeşitli sorunların habercisi durumuna gelebilir.
  • Denge problemi sonucu düşme ve yaralanma ihtimaliniz artar.
  • Araç kullanımını riskli hale getirir.
  • Çalışma hayatınızı ve günlük sorumluluklarınızı sağlıklı bir şekilde yönetmenizi engelleyebilir.

hamilelikte baş dönmesi ayrıca sıkca başım ağırıyor ne yapmam gerekiyor evde

hamilelikte baş dönmesi neden olur

Hamilelik döneminde baş dönmesi, hormonal değişiklikler, düşük kan şekeri, düşük tansiyon veya artan kan hacmi gibi etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ayrıca, hamilelik sürecinde artan progesteron seviyeleri de baş dönmesine neden olabilir.

Baş dönmesine sebep olan hastalıklar:

  • Halk arasında kristal oynaması olarak bilinen Poziyonel Vertigo (BPPV)
  • İç ve orta kulak enfeksiyonları
  • Üst solunum yolu enfeksiyonları
  • Metabolik hastalıklar (diyabet, tansiyon, tiroit hastalıkları vb.)
  • Kansızlık (Anemi)
  • Migren
  • Gebelik
  • Kalp hastalıkları
  • Beyin tümörleri
  • Anevrizma, beyin kanaması
  • Kafa travmaları
  • Nörolojik hastalıklar (Parkinson, MS, Epilepsi vb.)
  • Psikolojik hastalıklar (Panik atak, anksiyete, depresyon vb.)

 

Kuru Üzüm Faydaları Nelerdir?

0
sağlıklı ve faydalı besinler

Kuru üzüm, küçük olmasına rağmen bir o kadar büyük faydaları bulunan bir besindir. Besleyici ve doyurucu özelliğiyle öne çıkar ve önemli bir besin kaynağı olarak kabul edilir. Kuru üzümün başlıca faydaları arasında kansızlığa iyi gelmesi ve enerji vermesi bulunur. Aynı zamanda vitamin, mineral ve lif bakımından da zengin bir içeriğe sahiptir. Bunun yanı sıra kuru üzümün içinde yüksek tansiyonu dengelemeye yardımcı olan polifenoller bulunduğu da bilinmektedir.

Kuru Üzüm Çok Yenirse Ne Olur?

Organik kuru üzüm tüketiminin sağlıklı olduğu biliniyor. Ancak, her şeyde olduğu gibi, aşırıya kaçmamak önemli. Çünkü fazla tüketildiğinde kilo alımına, sindirim sorunlarına ve hatta şeker yükselmesine neden olabilir. Ayrıca antioksidan alımının da aşırı olmaması gerekiyor. Sağlıklı beslenmeye dikkat etmek önemli.

hergün kuru üzüm yemek faydaları

Kuru Üzüm Besin Değeri Nedir?

Kansızlığa iyi gelen, kişiye enerji veren, vücudun serbest radikallerle mücadelesine destek olan antioksidanlar içeren kuru üzüm aynı zamanda birçok vitamin ve minerali bünyesinde barındırır. Bunların başında potasyum, bakır ve manganez gelir.

Kuru üzüm, genel olarak şu besin değerleriyle açıklanır:

  • Kalori: 120
  • Protein: 1 gram
  • Yağ: –
  • Karbonhidratlar: 32 gram
  • Lif: 2 gram
  • Şeker: 26 gram
  • Kalsiyum: 25 miligram
  • Demir: 1 miligram

Yukarıda yer alan değerler, kuru üzümün miktarı arttıkça aynı oranda artar. Belirtilen değerler yaklaşık 1 avuç kuru üzümün besin değerleridir.

Aynı zamanda kuru üzümde üzümden daha fazla kalori, şeker ve karbonhidrat bulunur ancak diğer yandan daha fazla lif, potasyum ve demir de yer alır. Yüksek şeker seviyelerine rağmen kuru üzümün orta seviyeye yakın bir glisemik indeksi söz konusudur. Özetle kan şekerinizi diğer tatlı ve şekerli gıdalar kadar yükseltmezler.

Hangi Kuru Üzüm Daha Faydalı?

Yapılan araştırmalar, üzüm çekirdeğinin birçok faydası olduğunu gösteriyor. Ancak çekirdeklerin sindirime dair sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Çekirdeksiz üzüm popüler olsa da, çekirdekli üzüm çeşitlerinin faydaları genellikle daha az bilinir. Bu durum muhtemelen pratiklik konusundaki dezavantajlarından kaynaklanmaktadır. Çekirdekli üzümün sağlık açısından faydaları arasında yüksek antioksidan içeriği bulunmaktadır. Üzüm çekirdeği ekstresi (GSE), antioksidanlar açısından oldukça zengindir ve oksidatif strese, doku hasarına ve iltihaplanmaya karşı koruma sağlar. Ayrıca tansiyonun düşmesine, kan akışının iyileşmesine ve LDL oksidasyonunun azalmasına yardımcı olabilir.

üzümün faydaları sarı, siyah ve daha fazlası

Evde Üzüm Nasıl Kurutulur?

Evde üzüm kurutma işlemi oldukça basit! İlk olarak organik üzümleri tercih etmelisiniz. Üzümleri karbonatlı suda bekletip temizledikten sonra kurulayın ve sebze kurutucusuna yerleştirin. Taneleri tek tek yerleştirin ve 48 C’de kurutun. Üzümlerinizin kurumasını bekleyin ve ara ara kontrol edin. Kuruyan üzümleri kavanoza alarak saklayın.

Peki üzüm kurutma ile elde ettiğiniz kuru meyvelerden neler yapabilirsiniz?

  • Nefis glutensiz, rafine şekersiz kurabiyeler, krakerler hazırlayabilirsiniz.
  • Glutensiz/rafine şekersiz panettone gibi özel yılbaşı kekleri, çörekler hazırlayabilirsiniz.
  • Birçok smoothie tarifinde tatlandırıcı olarak yer verebilirsiniz.
  • Kuruyemiş tabaklarına ekleyebilirsiniz. .

HPV Nedir?

0
nasıl bulaşır konumuzda bunları belirttik

HPV, cinsel yolla bulaşan en yaygın viral enfeksiyon olan insan papilloma virüsüdür. HPV siğilleri genellikle el, ayak, ağız, boğaz ve genital bölgede görülür. Kadınların %80‘i yaşamlarının bir döneminde en az bir HPV türüne yakalanır, ancak genellikle belirti göstermezler. HPV aşısı ile özellikle genital siğillere veya rahim ağzı kanserine neden olma olasılığı en yüksek olan HPV türlerine karşı korunma sağlanabilir.

HPV NEDİR?

HPV virüsünün en yaygın bulaşma nedeni cinsel birlikteliktir. Papillomaviridae ailesine ait olan HPV, 200’den fazla virüsten oluşan çok yaygın bir virüs grubudur.

Bu çift sarmallı DNA virüsü, insan epiteline yerleşerek ağız, boğaz ve genital bölgeyi etkileyerek bu bölgelerde siğillere neden olur. Aynı zamanda rahim ağzı kanserinin de en yaygın nedenidir. Tabii ki her HPV enfeksiyonu riskli değildir. Örneğin HPV 16 kanser açısından riskli bir türdür. HPV 16 ve HPV 18 türü rahim ağzı kanserine sebep olurken, HPV 6 ve HPV 11 genital organlarda siğillere sebep olur.

HPV Belirtileri için hemen doktoruna başvuru yap randevu al
Genital bölgede veya anüs çevresinde oluşan siğiller en yaygın belirtidir. Fakat, çoğu HPV enfeksiyonu sessiz seyreder ve kişi hiçbir belirti veya semptom yaşamaz

HPV Belirtileri Nelerdir?

HPV’nin belirtileri genellikle asemptomatik olduğundan, yani hiçbir belirti göstermediğinden bahsedebiliriz. Ancak, bazı durumlarda HPV çeşitli semptomlara neden olabiliyor. Bu semptomlar, virüsün hangi türünün neden olduğuna ve vücutta hangi bölgenin etkilendiğine bağlı olarak değişebilir.

HPV’nin genital tipleri cinsel yolla bulaşır ve genital bölgede belirtilere yol açabilir. Bu belirtiler arasında şunlar bulunur:

  • Genital siğiller: HPV’nin en yaygın belirtisi olan siğiller, çoğunlukla küçük, et benzeri çıkıntılar şeklinde ortaya çıkar. Kadın HPV belirtileri arasında vulva, vajina, rahim ağzında, erkek HPV belirtileri arasında ise penis veya anüs çevresinde siğiller görülebilirler. Siğiller bazen tek bir oluşum şeklinde ortaya çıkabilir veya bir grup halinde görülebilir. Siğiller renkli veya cilt renginde olabilir ve genellikle ağrısızdır, ancak kaşıntı veya rahatsızlık hissi verebilirler.
  • Servikal hücre değişiklikleri: HPV türlerinden yüksek riskli olanlar, rahim ağzındaki hücrelerde değişikliklere yol açabilir. Bu değişiklikler bir Pap Smear Testi sırasında veya servikal biyopsi sonucunda tespit edilebilir. Bu tür hücre değişiklikleri genellikle asemptomatiktir ve yalnızca tıbbi testlerle tespit edilebilir.
  • Anüs bölgesinde siğiller: HPV enfeksiyonu anüs bölgesinde de siğillere neden olabilir. Bu siğiller genellikle anüs çevresinde veya rektum içinde bulunur. Siğiller küçük veya büyük olabilir, tek veya çoklu oluşumlar şeklinde görülebilir.

HPV’nin diğer tipleri değişik bölgeleri etkileyebilir ve farklı belirtiler gösterebilir. Örneğin, bazı HPV tipleri ağızda, boğazda veya dilde siğillere neden olabilir. HPV’ye maruz kalmış veya enfekte olmuş bir kişi, herhangi bir belirti göstermese bile virüsü başkalarına bulaştırabilir. Bu nedenle HPV enfeksiyonlarından korunmak için cinsel sağlık önlemleri almak önemlidir ve düzenli olarak tıbbi kontroller yapılması önerilir

HPV Tedavisi Nasıl Olur?

HPV (İnsan Papilloma Virüsü) tedavisi, enfeksiyonu tamamen ortadan kaldırmaz. Fakat HPV tedavisi sonrasında virüse bağlı belirtiler veya lezyonlar önlenilebilir. HPV tedavisi aşağıdaki yöntemleri içerebilir:

1. Kriyoterapi: Bu yöntemde, lezyonlar dondurularak yok edilir.
2. Elektrokoterizasyon: Lezyonlar elektrik akımı kullanılarak yakılır.
3. Lazer tedavisi: Lazer ışığı kullanılarak lezyonlar yok edilir.
4. Topikal ilaçlar: Cilt üzerine uygulanan kremler veya solüsyonlar kullanılarak lezyonlar tedavi edilebilir.
5. Cerrahi müdahale: Büyük veya yaygın lezyonlar cerrahi olarak çıkarılabilir.

HPV tedavisi, enfeksiyonun yayılmasını önlemek ve komplikasyonları azaltmak için önemlidir. Ancak tedavi sonrasında düzenli takip ve korunma yöntemlerine devam etmek önemlidir. Doktorunuz size en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.

HPV Aşısı Nedir?

HPV aşısı nedir, İnsan Papillomavirüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlamak için geliştirilmiş bir aşıdır. Genellikle genç yaşlarda, özellikle 9-26 yaş arasındaki bireylere uygulanan bu aşılar, belirli HPV tiplerine karşı bağışıklık kazandırarak cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları, özellikle genital siğilleri ve rahim ağzı kanseri riskini önleme amacını taşır.

HPV aşırı kesinlikle dikkate alınmalı çok riskli ve tehlikelidir. Kansere yol açabilir.
HPV Aşısı Ne İşe Yarar? HPV aşısı, rahim ağzı kanseri ve genital siğilleri önlemek için kullanılan bir aşıdır ve insan papilloma virüsüne karşı koruma sağlar.

Gardasil ve Cervarix gibi HPV aşıları, belirli HPV tiplerine karşı koruma sağlamak ve bu virüsün neden olduğu kanserlerin ve diğer sağlık sorunlarının riskini azaltmak için kullanılır. Aşılar genellikle bir dizi enjeksiyon şeklinde uygulanır ve belirli bir zaman aralığında tekrar dozları içerebilir. HPV aşısı, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan kaynaklanan sağlık sorunlarına karşı etkili bir koruyucu önlem olarak kabul edilir.

HPV Kansere Dönüşür Mü?

Bazı HPV tipleri, uzun süreli enfeksiyon durumunda kansere yol açabilir. Fakat, çoğu HPV tipi zararsızdır ve vücut bağışıklık sistemi tarafından temizlenir. Yüksek riskli HPV tipleri ise özellikle rahim ağzı, vulva, vajina, penis, anüs ve orofaringeal (boğaz) kanserlere sebep olabilir.

tedavisi hakkında kesin çözüm belirtilmiştir.
HPV’yi vücuttan atmanın tek yolu, bağışıklık sistemini güçlendirerek HPV’ye karşı aktif hale getirmektir.

HPV AŞISINI KİMLER YAPTIRMAMALIDIR?

HPV aşısı, gebelik veya gebelik şüphesi olan kadınlarda kullanılmamalıdır. Ancak gebelik sırasında fark edilmeden yapılan aşılarda herhangi bir anomali artışı da tespit edilmemiştir. HPV aşıları gebelikte kullanıldığında, bebeğe veya anneye zarar verdiğine dair kanıt bulunmamaktadır. HPV aşısı yapılan kadınların gebelikleri ve bebekleri takip edildiğinde, toplumdan farklı düzeyde olumsuz etkiler görülmemiştir. Ancak HPV aşısı başlandıktan sonra gebe kalındığında, kalan aşı dozlarının doğumdan sonraya ertelenmesi önerilir.

HPV hangi yaşlarda daha tehlikelidir?

HPV enfeksiyonu en sık 20-29 yaş arasında ortaya çıkar. Ancak, erken yaşta görülen enfeksiyonların çoğu vücuttan iki yıl içinde temizlenir. 35 yaşından sonra ortaya çıkan veya devam eden HPV enfeksiyonları rahim ağzı kanseri açısından daha riskli olarak kabul edilir.

Narsist Ne Demek ? Narsist Kadın – Erkek belirtileri Nelerdir ?

0
Erkeğin narsist olduğunu nasıl anlarım ? bana bazen iyi bazen çok kötüdavranıyor.

Narsist kelimesi, öz-önemini abartan, kendine hayranlık duyan, benmerkezci ve kibirli olmak ile karakterize kişileri tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Narsist kişilik bozukluğu ise toplumdaki bazı bireylerin yükseltilmiş özgüven ile kendilerini sürekli diğer insanlardan üstün görmesiyle ortaya çıkan bir kişilik bozukluğudur. Diğer insanlara göre kendilerini üstün görürler.

Genellikle benmerkezci kişilik özellikleri ile birlikte empati eksikliği, kişiliği abartma, başarı ve güce bağımlı davranışlarla kendilerini belli ederler.

En belirgin özelliği kendilerini dünyanın merkezinde görmek olan narsist kişiler, aynı zamanda çıkarcı, kibirli, sadece kendilerini seven, eleştiriye kapalı ve hata yaptıklarını düşünmediklerinden dolayı özür dilemeyi de bilmezler. Onlar için sadece övgü ve iltifat vardır. Kendilerini eleştiren insanları düşman olarak gören narsist kişiler için insanlar iki gruba ayrılır: Kendisini övenler ve eleştiri yapanlar.

Narsist Kişilik Bozukluğu

Narsist kişilik bozukluğu nedir?, bireyin kendini diğer herkesten daha üstün gördüğü ve en çok kendisini beğendiği-sevdiği psikolojik bir rahatsızlıktır. Birçok insanın bazı narsistik özellikleri olabilir, ancak narsist kişilik bozukluğu bunun çok ötesinde bir durumdur. Sıradan insanlarda narsistik özellikler zaman zaman ortaya çıkarken, narsistik kişilik bozukluğunda bu durum yaşamın her alanına yayılmıştır. Bu kişilerin narsistik özellikleri; hayatları, arkadaşlıkları, karşı cinsle ilişkileri ve günlük yaşamlarının her aşamasında fark edilir.

Narsistik kişilik bozukluğu sorunu erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Tüm vakaların %75’ini erkekler oluşturur. Toplumda kabul edilen 10 kişilik bozukluğundan biri olan narsist kişilik bozukluğu, %1-5 aralığında görülür.

narsist erkek ve kadın özellikleri

Narsist Kişilik Bozukluğu Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Kişilik, bireyin kendisini ve çevresini algılama seviyesi ile ilişki kurma biçimi ve düşünceleriyle ilgilidir. Ergenlik ve gençlik dönemlerinde başlayan ve uzun süre devam eden; aile, iş ve sosyal çevresinde sorunlara neden olan davranış ve uyum bozukluklarıdır. Kadınları ve erkekleri eşit oranda etkileyen bu sorunun birçok çeşidi bulunmaktadır. Kişilik bozuklukları, psikolojik sorunların ortaya çıkmasına da neden olmaktadır.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Narsist kişilik bozukluğunda, diğer kişilik bozuklukları gibi, belirtiler genellikle gençlik yaşlarının sonları ile yetişkinlik döneminin başlarında ortaya çıkar. Bu kişilerde görülen semptomlar, hastanın yaşadığı sorunun şiddetine bağlı olarak değişebilir. Narsizmin öne çıkan ana belirtileri aşağıda sıralanmıştır:

  • Başkalarından daha üstün olduğunu düşünmek ve bu şekilde davranmak,
  • Kendini fazla önemli görmek, kibirli tavırlar sergilemek,
  • Karşısındaki insanlara karşı empati gösterememek,
  • İstediği her şeye sahip olma hakkının olduğuna inanmak,
  • Başarısızlıklarını göstermeyip, başarılarını ön plana çıkarmak,
  • Abartılı başarılara ve yeteneklere sahip olduğunu düşünmek,
  • Kendisine hayranlık duyulmasını istemek ve ilgi beklemek,
  • Küçük başarılarda bile yüksek övülme isteği,
  • Üst sınıf ve statüde olmaya aşırı önem vermek,
  • Daha düşük statüde olduğunu düşündüğü kişilere üstünlük taslamak,
  • Başka insanların her zaman kendisini kıskandığını düşünmek,
  • Güçlü olmak, güzel olmak, başarılı olmak ve zekayla ilgili hayaller kurmak,
  • Gerçekleşmesi neredeyse imkansız hedefler belirlemek,
  • Eleştiriye karşı tahammülsüz olmak,
  • Direktiflerine uyulmaması halinde aşırı agresyon göstermek,
  • Strese karşı hassasiyet,
  • Bulunduğu bir toplulukta sadece kendisi konuşacak şekilde kimseye fırsat vermemek,
  • Aklından geçirdiği hedeflere ulaşabilmek için çevresindeki insanları kullanmak,
  • Hedeflerine ulaşan kişilere karşı yoğun kıskançlık, başkalarının sürekli olarak kendisini kıskandığına inanmak,
  • Hayatta her şeyin en iyisine ulaşma çabası… En pahalı evlere, en pahalı arabalara sahip olmak, en güzel-en yakışıklı kişi ile birlikte olma isteği,
  • Hedeflerine ulaşamadığında ya da ulaşamayacağını anladığında depresif bir ruh haline girmek, umutlarını yitirmek,
  • Kendi iç dünyasıyla baş başayken kendisini yetersiz görmek, kendinden utanmak ve güvensizlik hissi yaşamak.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Araştırmacılar narsisizmin kökenlerini tam olarak açıklayamamış olsalar da, genellikle narsistik kişilik bozukluğunun doğal, beslenme, çevresel, sosyal ve genetik faktörlerin etkileştiği bir noktada ortaya çıktığına inanılmaktadır .

Narsist bir kadın nasıl anlaşılır? nasıl anlaşılır ? İpucu veriyoruz.
Kendi çabalarının daima daha fazla olduğunu iddia eden ve acılarının diğerlerinden daha büyük olduğunu savunan, kendini feda eden davranışlar sergileyebilirler.

Kesişme noktasında bulunan faktörler ise şöyle sıralanabilir:

  • Çocukluk döneminde yaşanan fiziksel şiddet, cinsel taciz, psikolojik baskı,
  • Çocukluğun ilk yıllarında anne, baba ya da onu yetiştiren kişiler tarafından aşırı derecede övülme ya da katı bir şekilde yargılanma,
  • Kişilik ve mizaç,
  • Stresi yönetememe,
  • Kendini değerli görmeme,
  • Genetik yatkınlık.

Genetik yapının narsist kişilik bozukluğuna neden olduğu yönünde yeterli bilimsel bilgi olmamasına rağmen yapılan araştırmalara göre kişinin ailesinde bu sorun varsa kendisinin de bu rahatsızlığı yaşama ihtimali olmayanlara göre daha yüksek seviyede bulunmaktadır.

karşınızdaki insanın narsist olduğunu anlamanız için ipucu

İkizler üzerinde yapılan bir araştırmada tespit edilen hastalık görülme oranı, rahatsızlığın genetik olma ihtimalinin orta-yüksek seviyede olduğunu göstermektedir. Yapılan çalışmalar, hastalığın kalıtsal olma ihtimalinin, ailesinde hiç hastalık görülmemiş kişilere göre daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

Narsist Erkek Belirtileri Nelerdir?

Narsist erkeklerin yüksek bir ego sahibi olduğu, çok fazla ilgiye ihtiyaç duyduğu ve empati duygusundan yoksun olduğu bilinmektedir. Mükemmeliyetçi kişilik özelliklerine sahip olan narsist erkekler sürekli olarak başarıya odaklanır ve aksini düşünmezler. Aynı zamanda patolojik bir yalan söyleme durumu olan narsist erkekler, istediklerini elde etmek için sürekli olarak manipülasyon yapmaktan çekinmezler.

Narsist erkeklerde görülen özellikler şu şekildedir:

  • Narsist erkekler yüksek bir egoya sahiptir
  • Benmerkezci olup, kibirli ve çıkarcı olurlar
  • Çok fazla ilgiye ihtiyaç duyarlar ve dikkat çekmeye çalışır
  • Empati duygusundan yoksundurlar
  • Mükemmeliyetçi bir kişilik yapısına sahiptirler
  • Narsist erkekler sürekli olarak başarıya odaklanır ve aksini hiç düşünmez
  • Patolojik bir yalan söyleme durumu vardır
  • İstediklerini elde etmek için manipülasyona başvurur. .

Narsistlik Nasıl Tedavi Edilir?

Genellikle tedavi edilmesi zor görünen bir bozukluktur narsistik kişilik bozukluğu. Bu bozukluğa sahip olan bireyler tedaviye karşı direnç gösterebilirler, bu yüzden tedavi edilebilir olsa bile kişinin kendi değişim isteği önemlidir. Bu nedenle, narsistik kişilik bozukluğu tedavisinde uzman bir klinik psikolog tarafından uzun süreli psikoterapi yöntemi uygulanmalıdır.

Nasist Erkekler cinsellik ve davranışları kişiye göre değişir.
genellikle diğer insanlardan daha üstün ve güçlü olduğunu düşünen, empati eksikliği yaşayan, başkalarını küçümseyen ve kontrol altına alan, kibirli davranışlar sergileyen

Terapi yöntemleri arasında sıklıkla bilişsel davranışçı terapi kullanılmaktadır. Bu hastalık grubu terapistlerin en çok zorlandığı bir gruptur. Narsistik kişilik bozukluğu olanların iyileşmesi uzun bir terapi sürecine bağlıdır. Ancak kişilik bozukluğu nedeniyle ortaya çıkan kaygı bozukluğu ve depresyon için ilaçlar da kullanılmaktadır. İlaçlar sayesinde kişilik bozukluğunun diğer sorunlara bağlı olarak büyümesi engellenebilir. Eğer psikolojik rahatsızlıklarınızla ilgili tedavi görmek ve bu süreci online olarak yürütmek isterseniz, online psikolog hizmetinden faydalanabilirsiniz.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Olan Birine Nasıl Davranılmalı?

Narsist bir insana karşı davranış sınırları belirgin hale getirilmelidir.
Duygusal ve psikolojik anlamda bütün manipülatif davranışları sınırlandırılmalı ve izin verilmemeli.
Onu kaybetme korkusu ile yaklaşıldığı gösterilmemeli ve hissettirilmemeli.
Eğer kişiyi kaybetme korkunuz varsa altında yatan neden de belirlenmeli.
Narsist bir insanın karşısında suçluluk, değersizlik, yetersizlik gibi duygulara kapılmamalıyız. Narsist kişiliğin egosunu besleyici görev edinilmemeli.
Onu değiştirme ve düzeltme çabasına girilmemeli.
Narsist bir insana karşı olumlu ya da olumsuz hissedilen duygular net bir şekilde ifade edilmelidir.

  • Empati Kurun,
  • Net Sınırlar Koyun,
  • Açık İletişim Kurun,
  • Sabırlı Olun,
  • Profesyonel Yardım Almaya Teşvik Edin,
  • Kişisel Sınırlarınızı Koruyun.

Nasist Erkek Belirtileri

Narsist erkek belirtileri arasında şunlar bulunur:

  • Çok beğenilmek ve sürekli övülmek ister,
  • Her şeyi hak ettiğini düşünür,
  • Sizi dinlemez,
  • Fikirlerinize saygı duymaz,
  • Aldığınız kararlara saygı duymaz,
  • Empati yapamaz,
  • Sık sık sizi eleştirir,
  • Başta erkekler olmak üzere arkadaşlarınızla görüşmenizi istemez,
  • Cep telefonunuzu karışırır,
  • Başkalarına olduğu gibi size de saygısız davranır, kendini beğenmiş davranışlar ya da tutumlar sergiler.
  • Üstünlük taslar.

En çok okunanlar!

Editör seçimi!

bebekler neden dil çıkarır

Bebekler neden dilini çıkarır ? işte bebeklerde dil çıkarma sebepleri

0
Bebekler neden dilini çıkarır Bebekler neden dilini çıkarır sorusunun en iyi yanıtı Bebekler gelişimleri boyunca bilindiği üzere bazı manevi ihtiyaçlarını ebeveynlere anlatmak adınaebeveynlerine bazı ipuçları...